Tonari no Kaibutsu-kun

28 Aralık 2012


Fi tarihinde yazdığım son yazımda da bahsettiğim animelerden biri olan Tonari no Kaibutsu-kun shoujo/romantik-komedi türünde, sevip sevmemek konusunda kararsız olduğum 13 bölümlük bir seri. Sevme konusunda kararsızım, çünkü ilk bölümün olumlu etkisi ve yönetmenin Kimi ni Todoke’den tanığımız Hiro Kaburaki olması nedeniyle beklentilerim baya yüksekti, buna rağmen birçok sebepten dolayı seri bana beklediğimi veremedi. Bu sebeplerden bahsetmeden önce kısaca animenin konusundan bahsedelim:

 
Esas kızımız Shizuku Mizutani, kafayı derslerle bozmuş, amacı tüm derslerinde başarılı olup iyi bir kariyere sahip olmak olan soğuk nevale bir lise öğrencisidir. Bir gün öğretmeni kızımızdan okula gelmeyen serseri sınıf arkadaşı Haru Yoshida’ya ders notlarını götürmesini ve onu okula dönmesi için ikna etmesini ister. Esas oğlanımız Haru’yla soğuk nevalemiz Shizuku böylece tanışmış olur. Biraz Haru’dan bahsetmek gerekirse, Haru sert görünen, kavgacı, serseri görünen ama aynı zamanda safın önde gideni olan bir gençtir. Aslında tek amacı arkadaş edinmek olan Haru, duygularını ifade edebilmekte zorlandığı için bunu başaramaz. Zaten sık sık kavgaya karışması ve şiddet eğiliminin nedeni de duygularını ifade etme güçlüğüdür. Neyse işte…  Shizuku Haru’yu yanlış arkadaşları konusunda uyarıp iyi davranınca bizim saf oğlan bundan çok etkilenip Shizuku'ya vurulur ve köpek yavrusu gibi kızımızın peşinde dolanmaya başlar. Gerçi Shizuku bu durumdan pek hoşnut değildir. Aslında o da Haru’dan hoşlanmıştır ama bu durumun notlarını etkilemesinden korkmaktadır. Konumuz böyle.


İlk olarak teknik konulardan bahsedelim. Animemiz renklendirme ve çizim konusunda başarılı. Bir shoujo animeye uygun bir biçimde renkler canlı ve parlak. Animasyon kalitesi de iyi. Gerçi yıl olmuş 2012 hatta 2013, hala atari oyunlarındaki gibi hareket eden anime karakterleri veya çizim hatalarıyla dolu seriler beklemek garip olurdu herhalde. :D  Bunun dışında müziklerde fena değildi. Anlayacağınız işin teknik boyutunda bir sorun yok.


Asıl sorun hikayenin işlenişinde, hatta hikayenin kendisinde. Senaryo/hikaye/metin, artık adına ne deniyorsa, üzerinde fazla düşünülmeden yazılmış gibi duruyor. Seriye hakim olan genel bir durağanlık var. Daha doğrusu hikayede heyecan faktörü eksik. Bunu da en çok Haru'yla Shizuku'nun ilişkisinde hissettim doğrusu. Seri boyunca ikilinin arası bir iyi bir kötü ama buna neden olan şey tam olarak nedir veya bu kadar abartmaya gerek var mıydı bilemiyorum. Sanırım heyecan eksikliği bu şekilde giderilmeye çalışılmış. Özellikle Shizuku'nun Haru'yla ilgili olarak sürekli düşünüp taşınıp karar verememesi ve ikilinin bir türlü sevgili olamamaları abartılı ve sıkıcıydı. Hikayedeki bozukluk az da olsa rastladığımız dram konusunda da belli oluyor. Ortalarda sürekli karakterlerimizi ilgilendiren dramatik bir şeyler var gibi ama bunlar izleyicide yapması gereken etkiyi yapamıyor ve çok yüzeysel kalıyor. Dediğim gibi, tüm o dramanın kaynağı bile belli değil ama herkes bi' triplerde.


Aşk konulu bir animede aşklarını bir türlü hissedemediğim ana karakterlerin aksine yan karakterlerden Natsume'nin serinin sonlarına doğru gelişen romantik hisleri izlemek kesinlikle çok daha keyifliydi. Tonari no Kaibutsu-kun'un bana göre diğer bir sıkıntısı, bir noktadan sonra yan karakterlerin gelişiminin ana karakterlerinkini gölgede bırakması. "Haru beni seviyomu, ben onu seviyommu, seviyosam nolcakki notlarım düşermi, kariyerim nolur, hay allah napsamki yaa :/ " modunda, ruh gibi Shizuku ve yumurtlayan bir horozla kanki olan garip Haru'nun yanında Yamaken ve Natsume karakterleri doğal olarak ön plana çıkıyor ve güneş gibi parlıyorlar.


Final bölümünde hiçbir konu herhangi bir şekilde bağlanmadığından dolayı çok büyük bir ihtimalle 2. sezon gelecek. Umarım ikinci sezon ilkine göre daha canlı ve hikaye açısından daha sağlam olur.


Her ne kadar hikayesi ve anlatımı çok başarılı olmasa da Tonari no Kaibutsu-kun ortalama bir anime serisi. En azından kendini izlettiriyor ve çizim, renklendirme gibi konularda da başarılı. Beklentileri yüksek tutmadığınız müddetçe ( ben sanırım yüksek tutmuşum :D ) sevmekte zorlanmayacağınız  ama bittiğinde de hiçbir iz bırakmayacak bir seri.

Notum: 6.5/10